Türkiye’nin yurt dışındaki bilim insanlarından biri olan ve NASA’da başarılı çalışmalar yürüten Astrofizikçi Umut Yıldız, geçtiğimiz günlerde elektrikli otomobile geçiş yaptı. Tesla’yı tercih eden Yıldız, neden elektrikli otomobil ve Tesla’ya tercih ettiğini ilk tecrübelerini, OTODİA.COM’a anlattı.
OTODİA.COM – ÖZEL RÖPORTAJ – 4.3.2022
Umut Yıldız bir astrofizikçi. Daha öğrenciyken çalışmalarıyla dikkat çeken, yüksek lisans ve doktorasını ülke dışında yapan ve bugün NASA’da çalışmalarına devam eden, Türkiye’nin ülke dışındaki gurur duyduğu bilim insanlarından biri… Bu özellikleriyle, bir çok genç tarafından örnek alınıyor ve Türkiye’ye her ziyaretinde okullara, eğitim kurumlarına davet edilerek söyleşiler yapılıyor. Bilim meraklısı çocuk ve gençler için adeta bir popstar popülerliğinde olduğunu söylersek, abartmış olmayız.
Dr. Umut Yıldız, geçtiğimiz günlerde içten yanmalı motorlu araçtan, elektrikli araca geçiş yapanlar arasına katıldı ve aracı teslim alma sürecinden, ilk deneyimlerine bazı ayrıntıları da takipçileriyle paylaştı. Yıldız, OTODİA.COM’un konuya ilişkin sorularını yanıtladı.
– Elektrikli modeller ilgi çekici olsa da birçok insan halen benzinli veya hibrit aracı tercih ediyor. Sizin elektrikli otomobil tercihinizde ne etkili oldu?
UY – Her şeyden önce elektrikli otomobiller bugün geleceğin otomobilleri gibi görünse de o “gelecek” çok hızlı bir şekilde yaklaşıyor. ABD Başkanı Joe Biden, 2030’a kadar ABD’deki otomobillerin yüzde 50’sinin elektrikli otomobil olmasını istiyor, hem elektrikli otomobil şirketlerine ekstra destek vermek hem hem elektrikli otomobil alanlara 10 bin dolara kadar vergi iadesi yapmak hem de ülkenin her yakasında bunları şarj edebilmek için şarj istasyonlarının kurulmasını istiyor. Yani bu hızda giderse yakın bir gelecekte fosil yakıtlara veda edeceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Fosil yakıtların da bir gün sonunun geleceğini bildiğimizden dolayı elektriği üretmek için temiz ve çok farklı sistemleri ortaya çıkartıyoruz. Elektrikli otomobiller karbon monoksit salınımı yapmadığından dolayı da özellikle şehirlerde soluduğumuz hava daha da temizlenecek ve küresel ısınmaya olan kişisel etkimiz de azalmış olacak.
– Elektriğin en azından bir bölümünün üretimi için yine fosil yakıtlar kullanılıyor…
UY- Böyle bir endişe de var ve kimileri elektriğe daha çok ihtiyaç duyulmasıyla, şebekeye daha fazla yük bineceğini ve elektrik üretimi için daha fazla karbon salınımı yapılacağını savunuyor elbette. Ancak burada ümidimiz, zaman içinde ucuz ve temiz enerji kaynaklarının çeşitliliğini artırmak için yapılan çalışmalar ve bunlar da üretim içinde payını her geçen gün artırıyor.
“MARS’A GİDİLDİĞİNİ GÖRMEK İSTİYORUM”
– Peki neden Tesla tercih ettiniz?
UY- Elbette Elon Musk’ın büyük etkisi oldu. Bir astrofizikçi olarak Mars’a insanların gittiğini görmek istiyorum. O nedenle Musk’ın vizyonuna ve misyonuna inanıyorum. Tesla mühendisi arkadaşlarım da olduğundan, onların deneyimleriyle dizayn ve kalitesini fark etme fırsatım oldu. Öte yandan bundan sadece 15 yıl önce “öldü” denilen elektrikli otomobil macerasını yeniden başlattığı için bütün dünyanın Musk’ın bu cesaretini de alkışlaması gerektiğini düşünüyorum.
– Tesla’nın lüks araç olduğu iddialarına katılıyor musunuz?
UY- Katılmıyorum çünkü Musk, Tesla’da ilginç bir strateji izledi. İlk önce elektrikli lüks otomobiller üretti. Bunlardan kazandığı parayla, sıradan insanların da alabileceği otomobiller üreten fabrikaları kurmaya başladı. Bugün fiyatlar orta-üst seviye bir Amerikan ailesi için normal rakamlara indi. Belki bir devrim yaptığı için farklı bir algısı olabilir ama bugün özellikle Kaliforniya’da sıradan bir yola çıksanız beş dakikada en az on tane Tesla’ya rastlayabilirsiniz. Belki de daha fazla… Bunun yanında diğer önemli gördüğüm özelliği ise Teslaların bir elektrikli otomobil olmasından öte ‘akıllı otomobil’ olması. Yapay zekâsı sürekli öğreniyor, sürekli geliştiriliyor. Şu anda ücretsiz dâhil olan oto pilotta trafiğe takılsanız, tek düğmeye basarak kendi kendine dur-kalk yapar ve sizi yormadan evinize getirir. Ücretli versiyonu olan tam otonom sürüşte ise adres veriyorsunuz, sizi oraya kendi kendine götürüyor. Tabii bunun düzgün çalışması için hala birkaç yıl var. Sadece araçların değil, yolların da akıllı hale gelmesi gerekiyor.
ELEKTRİKLİ MOTOR FARKI
– Fosil yakıtlı motorlarla elektrik motorlu araç arasında ne farklar gördünüz?
UY- Bir elektrikli otomobilin motoru, şanzımana ihtiyaç duymuyor. Dolayısıyla elektrikli otomobillerde güç anında hızlanma için doğrudan tekerleklere gidiyor. Bu nedenle içten yanmalı araçlardan çok daha fazla tork üretebiliyor ve gelen enerjiyi daha verimli kullanıyor. Aracı ileri götüren tork olduğu için bu çok önemli. Teslalar aslında çok basit görünen araçlar. İçten yanmalı bir motor gibi geniş bir motor olmadığı için daha az yer kaplıyor. Bu nedenle ön kaputun altı bagaj haline gelmiş durumda. Motorlar da sadece tekerleklere bağlı.
– Üretimde kullanılan parça sayısı da daha az elbette…
UY – Doğru. Önemli özelliklerinden bir diğeri de benzinli otomobillerin ihtiyacı olduğu gibi birçok parçasında bakıma ihtiyaç olmaması. Her ne kadar gaz ve fren olmak üzere iki pedal olsa da aslında normal süratte gidince tek pedal kullanarak bütün işinizi halledebiliyorsunuz. Tesla’nın en iyi özelliklerinden birisi, gaza basınca gidiyor ama ayağını gazdan çekince ‘rejeneratif fren’ denen bir özelliği devreye sokuyor; bu sırada da pilleri şarj ediyor. Kullanmaya başladıktan en geç yarım saat sonra buna tamamen alışıyorsunuz ve fren pedalına basmaya hiç ihtiyaç hissetmeden bütün yolculuğunuzu yapabiliyorsunuz. Bu özelliğin diğer avantajı da fren balatasını neredeyse hiç kullanmadığınız için belli bir kilometreden sonra balata değişimi diye bir dert olmuyor.
– Sürüş açısından verdiği hissi nasıl anlatırsınız?
UY – Elektrikli otomobillerde binlerce küçük pil olduğundan ve bu piller otomobilin altında yer aldığından dolayı, en büyük ağırlığı bataryası oluşturuyor. Aracın tabanı ağır bir kütle olduğundan virajlarda aracın adeta yola yapıştığını hissediyorsunuz. Yani viraja hızlı girdiğinizde bile daha emniyetli hissettiriyor.
“VİTES YOK, DEBRİYAJ YOK”
– Elektrikli bir aracı kullanmak kolay mı?
UY – Daha kolay olduğunu söyleyebilirim. Bundan önceki arabam da aslında otomatik vitesliydi, kolay olduğunu düşünüyordum ama Tesla’daki durum çok daha iyi hale gelmiş durumda. Vites yok, debriyaj yok, hatta fren pedalı bile kullanmak istemeseniz, onu da araç hallediyor.
– Şarj konusunda bir sıkıntı yaşıyor musunuz?
UY – Şu ana kadar yapılan en uzun menzilli elektrikli otomobiller Tesla’ya ait olduğu için tek şarjla 500 km gidebiliyor. Model Y’nin pili ile 75 kW/saat şarj edebiliyorsunuz. Eğer pili tarifenizdeki indirimli saatlerde doldurursanız, ABD’de elektrik fiyatları kW/saat 0,2 dolar civarında. Yani 15 dolara tam depo şarj ediliyor. Benzer bir otomobilin benzinli versiyonu bugün Kaliforniya’da 80 dolara doluyor. Yol maliyeti olarak da çok ciddi bir düşüş yaşamış oluyorsunuz.
“GARAJINIZDA YA DA SOKAKTA ŞARJ EDEBİLİRSİNİZ”
– Elektrikli araç kullanmak isteyenlere, bu konuda şarj gibi noktalarda çekinceleri olanlara ne söylemek istersiniz?
UY- Elektrikli otomobiller her geçen gün artıyor, bu da şarj istasyonlarının daha da yaygınlaşmasına yol açacak. Amerika bu konuda her geçen gün çok iyi konuma geliyor. Bu tür otomobillerin güzel tarafı illa ki bir benzin istasyonuna gitmek zorunda kalmamanız. Garajınızda veya sokakta bir şarj istasyonu bulup, akşamdan bıraktığınızda yavaş şarj ile bile sabaha kadar dolmuş olarak alabiliyorsunuz. Bundan öte, Tesla’nın ‘Supercharger’ adı verilen şarj ağları 250 kW/saate kadar enerji vererek yarım saat içinde depoyu yüzde20’den yüzde 80’e kadar getirebiliyor. Süpermarketlerde, park garajlarında da ücretsiz ya da ucuz şarj noktaları bulmak mümkün. Böylece uzun yola bile çıksanız kafanız pile takılmadan yolculuğunuzu yapabiliyorsunuz. Elektrikli araç sayısı arttıkça bu tür şarj istasyonlarının da sayısı artacaktır çünkü bu da bir iş modeli. İlk zamanlarda şarj istasyonu kurma trendini yakalayanlar da mutlaka kazanacaktır.
OTONOM ARAÇLAR
– Elektrikli araçlarla birlikte insanların daha fazla makinelerin kontrolüne gireceği, bunun bir sonraki adımının otonom araçlar olacağı söyleniyor? Katılıyor musunuz?
UY – Bence zaten bir nebze makinelerin kontrolüne girmiş durumdayız. Hayatımızı akıllı telefonumuz ve ona gelen mesajlar ve bildirimler yönetiyor. Ama bunları biz hayatımızı kolaylaştıran araçlar olarak görüyoruz. Aynı şekilde yakında tam otonom araçlar yollara çıkacak. Belki araçlar da birbirleriyle konuşarak kazaların tamamen engellenmesi sağlanacak. Bir sonraki seviyenin kendi kendine giden taksiler olacağını düşünüyorum. Belki de insanlar kişisel otomobil almak zorunda kalmayacak, ihtiyacı olduğunda bir otomobil önüne gelecek ve istediği yere götürecek. Otomobiller otonom olunca bunların siber güvenliği de söz konusu olacak. Belki ilk etapta birkaç ‘hack’lenme haberleri görürüz ama zaman içinde bunların da tamamen çözüleceğine inanıyorum.
UMUT YILDIZ KİMDİR? Dr. Umut Yıldız, NASA’ya ait Jet Propulsion Laboratory’de (JPL) ‘derin uzay iletişimi ve astrofizik’ alanlarında araştırmacı olarak çalışıyor. Ankara Üniversitesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nde lisansını, Hollanda’da Groningen Üniversitesi’nde yüksek lisansını ve Leiden Üniversitesi Gözlemevi’nde de Molekül Astrofiziği alanında doktorasını tamamladı. Herschel Uzay Teleskobunu kullanarak yıldız oluşum bölgelerinde su ve oksijen moleküllerinin keşfini yapan takımda yer aldı. Çalışma konuları arasında derin uzay iletişimi, yıldız oluşumu ve büyük veri analizi ile bilgi madenciliği gelir.